Bizi Takip Edin:

TAHILLARDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ BİTKİ BESİN ELEMENTİ NOKSANLIKLARI

Yrd. Doç. Dr. Taşkın EROL
Kırıkkale Üniversitesi
Kırıkkale Meslek Yüksek Okulu

Dünyada hem de ülkemizde insan beslenmesinde tahıllar, bunlardan üretilen yarı ve tam mamuller yönünden önem arz etmektedir. Ülkemizde tahıl üretimi, tarım sektörünün olduğu kadar genel ekonomimizin de temelini oluşturmaktadır. Tahıllar insan beslenmesi için gerekli olan protein ve kalorinin %50‟sini sağlamaktadır. Günümüzde bitkisel üretimi arttırmak için kullanılan yöntemlerden bir tanesi de birim alana daha fazla gübre uygulanmasıdır. Dünyada ve ülkemizde bu konuda son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur. Ülkemizde kullanılan azotlu gübrelerin %50‟si tahılların gübrelenmesinde tüketilmektedir.


Mikro besin elementleri noksanlıkları genel olarak kaba tekstürlü, yüksek pH‟lı, fazla kireçli, düşük ve yüksek organik maddeli ve zayıf drenajlı topraklarda ortaya çıkmaktadır. Bitkisel üretimde son yıllarda özellikle yüksek verimli çeşitlerin kullanılması alkalin reaksiyonlu topraklarda Fe (demir), Zn (çinko), Mn (mangan), Cu (bakır), B (bor) gibi mikro besin elementlerinin önemini daha da arttırmıştır. Tahıllarda çinko noksanlığının bir sonucu, ülkemiz gibi birçok gelişmekte olan ülkede yoğun olarak tahıl kökenli gıdalar tüketen insanlarda da çinko noksanlığının görülmesidir. Bölgemiz topraklarının da pH ve kireç içerikleri oldukça yüksek, organik madde kapsamları ise düşüktür. Fazla kireç bitkiler için önemli olan birçok mikro besin elementlerinin alımını engellemektedir. Bu bilgilerin ışığında tahıllarda görülen bazı önemli besin maddesi noksanlıklarının septomları hakkında bilgiler verelim.


Azot noksanlığı:


Tahılların en çok ihtiyaç duyduğu bitki besin elementlerinin başında Azot gelmektedir. Azot noksanlığı tahıllarda önce yaşlı (alt ) yapraklarda soluk açık renk şeklinde ortaya çıkar. Noksanlığın giderilmemesi sonucunda belirtiler genç yapraklara da sıçrar ve bitkide kloroz görülür. Azot noksanlığı bitkide özellikle vejetatif gelişmeyi olumsuz etkiler. Bitki büyümez, bodur kalır, kardeşlenme azalır, erken olgunlaşır, dolayısıyla da hem verimi düşer hem de tanedeki protein miktarı düşük olur.


Resim 1. Bitkide azot noksanlığı

Resim 2. Bitkide azot noksanlığı

Bitkilerin istediği azot miktarı en az üç seferde, ilki ekimle birlikte, ikincisi kardeşlenme döneminde üçüncüsü ise sapa kalkma döneminde verilir. Tanedeki proteini artırmak için dördüncü bir uygulama yapılabilir. Buğdayda çiçeklenme sonrasında yapraktan uygulayacağımız (500 gr/ 100 lt su) üre gübresi tanenin protein içeriğini artıracaktır.


Azot fazlalığında ise bitkilerin boğum araları uzar, rüzgâr ve yağmur etkisi ile yatma görülür.

Fosfor noksanlığı:
Toprakta bulunan fosforun başta gelen kaynağı kaya ve minerallerdir. Kaya ve minerallerin parçalanması ile serbest hale gelen fosfor bitkiler tarafından kullanılabilir. Ayrıca organik maddenin yapısında da fosfor bulunduğu için toprakta organik fosfor bileşiklerinde bulunmaktadır. Toprakta fosforun çok büyük bir kısmi bitkilerin yararlanamayacağı formda bulunur. Gerek inorganik gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi için bunların parçalanarak fosforun, fosfat anyonları haline dönüşmesi gerekmektedir. Serbest halde bulunan fosfat anyonlarından bitkiler kolay yararlanmakla beraber, birçok toprak da fosfat anyonlarının serbest halde kalabilmesi güçtür. Gübrelerle verilen fosforun dahi büyük bölümü hızla bitkilerin faydalanamayacağı formlara dönüşebilmektedir. Özellikle kireçli ve pH'i yüksek topraklarla, fazla derecede asit topraklarda bitkilerin fosfordan faydalanması zordur. Fosfor, bitkinin generatif organlarında diğer organlara göre daha çok bulunur. Ayrıca fosfor bitkinin daha çok generatif gelişmesi üzerine etkili olan bir element olarak bilinir. Fosfor noksanlığından en çok çiçek, meyve, tohum gibi generatif organlar zarar görür. Bununla birlikte fosfor noksanlığı bitkinin vegetatif gelişmesini de olumsuz etkiler. Fosfor noksanlığı olan bitkilerde büyüme geriler.


Fosfor noksanlığı belirtileri önce yaşlı yapraklarda görülür. Genç yapraklar sağlıklı gibi görünmekte iseler de normalden daha küçük olurlar. Noksanlığın uzun sürmesi halinde yaşlı yapraklarda kahve renkli nekrozlar oluşur. Fasulye, patates ve pancar gibi bazı bitkilerde nekrotik lekeler siyah ve siyaha yakın renkte olmaktadır. Nekrotik oluşumlar daha çok yaprak kenarlarına doğru gelişir. Noksanlığın sürekli olması halinde yapraklar olur ve dökülür.


Resim 3. Bitkide fosfor noksanlığı

Tahıllarda fosfor noksanlığında kardeşlenme azalır. Gelişme zayıf olur, gövde kısa ve ince kalır. Yaprak­lar koyu yeşil ve mavimsi yeşil renktedirler. Yaprakların rengi azot fazlalığı varmış gibi bir izlenim verir. Yaşlı yapraklar, uçlardan başlayarak sararır, solar, kurur ve erken ölürler. Yapraklar sert fakat uçlan aşağı sarkıktır. Basaklar küçük, bazen morumsu kırmızı renkte olurlar.


Çinko noksanlığı:


Topraklarda oluşan çinko noksanlığı, hem üretimi kısıtlamakta, hem de bitkisel kökenli gıdalar ile beslenen insan ve hayvan sağlığında bir çok hastalıklara neden olmaktadır. Bitki bünyesinde konsantrasyonları az olsa da mutlak gerekli mikro elementlerden çinkonun önemi her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır. Türkiye genelinde yapılan bir çalışma, tarım topraklarımızın % 50’sinde (14 mil.ha) çinko (Zn) noksanlığının bulunduğunu göstermektedir. Toprakta yararlı çinkonun düşük düzeyde bulunması, düşük toprak sıcaklığı, serbest kirecin varlığı, organik maddenin düşük, fosfor düzeyinin yüksek oluşu ile ilgilidir. Topraktaki yüksek düzeydeki yararlı fosfor, çinko yönünden orta düzeyde olan topraklarda, düşük sıcaklıklarda, bitkide çinko eksikliğine neden olmakta, ancak yüksek sıcaklıkta bu eksiklik görülmemektedir. Yıkanmış, asidik topraklarda da bitkiye yarayışlı çinko miktarı oldukça düşüktür. Aynı şekilde bu tip topraklarda yetişen bitkiler de çinko noksanlığı çekerler.

Resim 4. Türkiye'deki çinko noksanlıklarının dağılımını

Resim 5. Bitkide çinko noksanlığı

Bitkilerde çinko noksanlığı belirtileri yapraklarda damarlar arasında kloroz şeklinde ortaya çıkar. Yapraklarda damarlar yeşil kalırken, damarlar arasında renk açık yeşil, sarı ve hatta beyaza döner.

Çinkonun bitki bünyesinde hareket kabiliyeti iyi olmadığından, noksanlık halinde yaşlı yapraklardan yeni oluşan yapraklara çinko taşınamaz. Bu nedenle de noksanlık belirtileri genç yapraklarda kendini belli eder. Çinko gübrelemesi topraktan, yapraktan ve tohumun çinko kaplaması şeklinde uygulanabilmektedir. Bölge topraklarının kireç içeriğinin yüksek olması topraktan yapılacak uygulamaları olumsuz etkilemektedir. En iyi çinko uygulaması yapraktan uygulama olmalıdır. Yabancı ot ilaçlamaları ile birlikte yaprak çinko uygulaması bitkilerin gelişimini olumlu etkileyecek ve tanelerin daha dolgun ve protein kapsamının artmasını sağlayacaktır.

Online Ödeme

Hizmet kalitemizi artırmak adına internet sitemizde çerezler kullanmaktayız. Detaylı bilgi almak için Çerez Politikası sayfamızı inceleyebilirsiniz.