Geniş bir hayvan popülasyonunda yapılan çalışmalar göstermiştir ki doğumdan önce idrar pH’ı 8.0 ve üzerinde olan ineklerin hemen tamamı doğumdan sonra en azından subklinik hipokalsemi geçirmektedir. Klinik hipokalseminin teşhisi ve zamanında müdahale edildiğinde tedavisi kolaydır. Ancak, subklinik hipokalsemide klinik belirtiler görülmeksizin hayvanda bazı sorunlar ortaya çıkar.
Kalsiyum eksikliği nedeniyle düz kasların kasılma kabiliyetleri zayıflar. Bunun sonucunda sindirim sistemi hareketleri yavaşlar ve dolayısıyla ineklerin doğumdan sonraki yem tüketimleri yetersiz kalır. Yem tüketimindeki bu azalma sonucu ketozis ve karaciğer yağlanması gibi metabolik hastalıkların oluşma riski artar. Aynı zamanda doğumdan sonra olması gereken uterus (Rahim) kasılmaları da yeterli güçte olmadığı için son atamama ve metritis vakalarında artış olur. Subklinik hipokalsemiye maruz kalan ineklerde abomasum deplasmanı ve mastitis vakaları sıkça görülür. Yandaki şekilde subklinik hipokalseminin yol açtığı problemler görülmektedir. Sahada çok yaygın görülen subklinik hipokalsemi önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır.
Kurudaki ineklerin doğumdan önceki son 3 hafta anyonik bir rasyonla beslenmeleri parathormon aktivitesini artırır. Parathormon, kan kalsiyum düzeyi düştüğünde, kemiklerde depolanmış olan kalsiyumun kana salıverilmesini ve böylece de kan kalsiyum düzeyinin normale dönmesini sağlar. Yapılan araştırmalar anyonik besleme uygulanan ineklerde parathormon reseptörlerinin daha iyi çalıştığını, ihtiyaç halinde kemiklerden kana kalsiyum geçişinin arttığını ve yemlerle alınan kalsiyumun da bağırsaklardan daha iyi emildiğini göstermiştir. Doğumdan hemen sonra intravenöz yolla (serum ile) kalsiyum verilmesinin geçici bir fayda sağladığı ve daha sonraki saatlerde parathormon aktivitesini düşürdüğü dikkate alınmalıdır.
İneklerde anyonik beslemenin başarılı olduğunun önemli bir ölçüsü idrar pH’ıdır. Eğer anyonik besleme başarılı şekilde uygulanıyorsa, anyonik beslemeye başlandıktan sonra 72 saat içerisinde idrar pH’ı istenen aralık olan 6.0-6.5 düzeyine düşer. Eğer idrar pH’ı bu seviyelere düşmemişse yapılan anyonik besleme başarılı olamamış demektir.
Kurudaki ineklerin rasyonlarında aşırı düzeyde potasyum bulunması anyonik beslemenin başarısını düşürür. Bu nedenle kurudaki ineklere verilecek yonca, fiğ gibi baklagil kuru kaba yemlerinin ve silajlarının doğumdan önceki son 3 hafta tamamen yemden çıkarılması veya 1 kg’ı aşmayacak şekilde kısıtlanması gerekir. Bazen potasyumca zengin yemler ile gübrelenmiş olan yem maddeleri ile melas DOĞUMDAN ÖNCE KURU DÖNEM BESLEMESİ VE ÖNEMİ SUBKLİNİK HİPOKALSEMİ VE İLGİLİ METABOLİK HASTALIKLARA ÇÖZÜM: BÜKE KURU DÖNEM PROGRAMI gibi yüksek potasyum içeren ham maddelerin fazla kullanılması da yüksek potasyum içerikleri nedeniyle idrar pH’ını yükseltmektedir. Ayrıca anyonik besleme uygulanıyorsa rasyon kalsiyum oranının kuru maddede % 1.5 düzeyinde olması gerekir
Kuru dönemdeki ineklerinizin besleme programlarının oluşturulmasında BÜKE YEM Bilimsel Danışma Grubu ve teknik sorumlularından yardım isteyiniz.
Büke Anyonik Kuru Dönem yemi içerdiği anyonik madde karışımı ile kanda hafif bir metabolik asidoz oluşturarak parathormon ve parathormon reseptörlerinin aktivitesini artırır. Böylece, uygun kaba yemlerle ile birlikte kullanılıyorsa doğumdan önce subklinik hipokalsemiye karşı tedbir alınmış olur. Ayrıca hayvan başına tavsiye edildiği şekilde yedirildiğinde, rumenin doğum sonrası yüksek verim nedeniyle artacak olan yüksek konsantre yem tüketimine adaptasyonu sağlanmış olur. Böylece subklinik hipokalsemi ve subklinik asidozis riski azalan hayvanlar doğumdan sonra yem tüketimlerini hızla artırarak bir an önce yeterli besin maddeleri ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaya başlarlar. Bu nedenle ketozis ve karaciğer yağlanması gibi metabolik hastalıklara olan eğilimleri de azalmış olur. Subklinik hipokalsemi ve bu metabolik hastalık risklerinin azalması abomasum deplasmanı riskini de en aza indirir.
Buzağının beslenmesinin daha anne karnında başladığı unutulmamalıdır. Özellikle ineklerin kuru dönemin son 3 haftasında aldıkları bazı iz elementler buzağıya da geçer ve ayrıca doğumdan hemen sonra içtikleri kolostrum bu iz elementler bakımından oldukça zenginleşmiş olur. Büke Anyonik Kuru Dönem Yeminde bulunan ve bağışıklık sistemini destekleyen özel organik iz element karışımı buzağının bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve yaşama gücünü artırdığı gibi, yapılan çok sayıda araştırma bu iz elementler tarafından kuru dönemde takviye edilen ineklerde metritis ve mastitis gibi enfeksiyonların görülme riskinin oldukça azaldığını göstermiştir.
Nasıl Kullanılır?
Kuru dönemin ilk 5 haftası kullanılan Büke Kuru Dönem Yemi’nin yerini doğuma 3 hafta kala Büke Anyonik Kuru Dönem Yemi alır. Anyonik yem ilk doğumunu yapacak düvelerde 5 kg, daha fazla laktasyon sayısına sahip ineklerde ise 6 kg miktarında hayvana yedirilir. Bu anyonik yem miktarlarının günde 2 öğüne bölünerek yedirilmesi tavsiye edilir. Bu dönemde Anyonik yemin yanı sıra kullanılacak kuru kaba yemler, buğdaygil kuru otları ya da silajları , saman, ve mısır silajı olabilir. Kuru dönem boyunca yedirilecek günlük mısır silajı miktarının hayvan başına 6-7 kg’ı aşmaması önerilir. Doğumdan önceki son 3 hafta yonca, fiğ ve korunga gibi baklagil kuru otları ya da silajlarının hayvanlara yedirilmesinden kaçınılmalıdır.
Hizmet kalitemizi artırmak adına internet sitemizde çerezler kullanmaktayız. Detaylı bilgi almak için Çerez Politikası sayfamızı inceleyebilirsiniz.